Masoud Mirza Hoseini.

Yeni İstanbul Havalimanı, Orta Doğu'nun mücevheri ve Türkiye'ye açılan kapısı olması nedeniyle gelen her misafirin Türkiye hakkında ilk izlenimini edinmesi ve farklı kültürlerin kavşağını çağrıştırması açısından çok özel bir öneme sahip.
Yeni İstanbul Havalimanı'nın tasarımında öne çıkan en belirgin özellikler; kemer ve sütunların tasarımında eski Türk mimari sanatının kullanılması ve yüzeylerde akışkan bir geçiş hissi yaratmasıdır. Bu nedenle, biz de Havalimanı önü köprü altı cephe tasarımında kemer, kubbe ve avlu tasarımı düşünülmüş, tasarımın gövdesinde nötr renkler ve Türk bayrağının simgesi olarak da kırmızı renkler kullanılmıştır. Geçmiş Türk mimarisinde tekrarlayan kemerler olduğundan, bu proje de tekrarlayan modüler bir formdan oluşuyor.

​

Bir sanat eseri olarak bu proje tasarımı, izleyicinin tüm algılarının mekana dahil olmasını sağlayacak ve benzeri bir örneği hiç olmayan bu mekanın altındaki yolcular için değişik bir duygu yaratacaktır. Bu tasarım, havalimanı boşluğunun akışkanlık ve hareket duygusunu eski Türk mimarisiyle iyi bir şekilde birleştiriyor ve rüzgarla ışık, renk, hacim ve ses ile oynayarak (eğer bu pandantifleri hareket ettirmek mümkünse), bir türdoğal senfoni orkestrası hissi yaratacaktır.